İSTİHBARATÇI OLMAK
İstihbaratçı olmak biraz da balık tutmaya benzer. Olması gereken her şeyi yapar, gösterilmesi gereken sabrı gösterir ve uygulanması gereken tüm taktikleri uygularsınız ama balık tutmak için bunlar yetmez; balığın da sizi istemesi gerekir.
Bunun için bazen onu kandırır, bazen mecbur bırakır, bazen de oltanızın ucundaki yemi, balığın önündeki en iyi seçenek olarak sunarsınız. Her halükarda amaç balık yakalamaktır ama en büyük başarı en çok balığı değil en büyük balığı yakalayabilmektir.
İstihbarat Teşkilatında çalışıyor olmak için iyi bir balıkçı olmanız gerekir. Ya tutan olursunuz balığı ya pişiren ya da servis eden. Balık, yeterince büyük olursa, yakalandığı yerden alıp mutfağa getiren olmak bile büyük bir gurur kaynağıdır.
DOSYANIN İZİ BULUNDU
İşte o gün, öyle büyük bir balık yakalanmıştı ki, tek yaptığı, aldığı istihbaratı başkana götürmek olan Alper’in, koridor boyunca hissettiği tek şey, vatanı için büyük bir iş yapmış olmanın verdiği gururdu.
Başkanın kapısına yaklaştıkça yavaşladı adımları. Elbisesini son bir kez düzeltti. Derin bir nefes aldı ve kapıyı çalıp içeri girdi.
Aslında kapıda beklediği birkaç saniye boyunca gelen haberi nasıl sunacağını tasarlamıştı kafasında. Ama o kadar heyecanlıydı ki, sadece bir cümle söyleyebildi:
“Başkanım, dosyanın izi bulundu…”
Sınırsızlar/Gizli Dosya kitabından alıntıdır…
İSTİHBARATÇI OLMAK
08
Kas